Background: In recent years, although maternal and infant mortality rate has been decreased, it still remains an important health care problem. Early diagnosis, follow-up and treatment of these problems are very important. Because of these features, obstetric critical patients are a special group of patients who need attention. The aim of this study was to evaluate the factors affecting mortality in critical obstetric patients admitted to the intensive care unit.
Material and Methods: This study was performed retrospectively in the Medical Intensive Care Unit. Obstetric patients who stayed intensive care for more than 24 hours were included in the study. Demographic and clinical information of the patients were collected. Data were taken from the patient file and electronic recording system.
Results: We enrolled 62 patients. The mean age was 30 ± 7 years. The mean gestational age was 32 ± 5 weeks. The most common reasons for admission to intensive care were 22.4% HELLP syndrome, 19.4% preeclampsia and 19.4% hemorrhage. We compare survival and non-survival patients; APACHEII score, and 1st day SOFA score were higher, GKS was lower for the non-survival patients. (p=0.001, p=0.006, p <0.001, respectively). On the first day, the high SOFA score was found as an the independent risk factor for determining the mortality (OR: 3.47,95% CI: 1.131-10.696, p=0.030). The average length of ICU stay was 6 (range: 1-64) days. The intensive care mortality was 8%.
Conclusion: This study showed that, the most common critically obstetric conditions for admission to intensive care unit were pregnancy-related hypertensive diseases and hemorrhage. The most appropriate marker for predicting mortality in these patients groups were 1st day high SOFA score.

Amaç: Son yıllarda anne ve bebek ölüm oranı azalsa da hala önemli bir sağlık problemi olmaya devam etmektedir. Bu problemlerin erken tanınması, takip ve tedavisinin yapılması hayati önem taşımaktadır. Bu özelliklerinden dolayı obstetrik hastalar dikkat edilmesi gereken özel bir hasta grubudur. Ülkemizde kritik obstetrik hastaların takibi ile ilgili yeterli veri bulunmamaktadır. Bu çalışmanın amacı yoğun bakım ünitesine kabul edilen kritik obstetrik hastalarda mortaliteye etki eden faktörleri değerlendirmektir.
Gereç ve Yöntemler: Bu çalışma İç Hastalıkları Yoğun Bakım Ünitesinde retrospektif olarak yapıldı. Çalışmaya 24 saat üzeri yoğun bakım yatışı olan obstetrik hastalar alındı. Hastaların demografik ve klinik verileri toplandı. Veriler hasta dosyası ve elektronik kayıt sisteminden alındı.
Bulgular: Bu çalışmaya 62 hasta dâhil edildi. Hastaların yaş ortalaması 30±7 yıl idi. Ortalama gestasyonel yaş 32±5 hafta idi. En sık yoğun bakıma kabul edilme nedenleri; %22,4 HELLP sendromu, %19,4 preeklampsi ve %19,4 ile hemoraji idi. Yaşayan ve ölen hastalar karşılaştırıldığında ölen hastalarda APACHEII skoru ve 1. Gün SOFA skoru daha yüksek, GKS ise daha düşük olarak bulundu. (p=0.001, p=0.006, p< 0.001, sırasıyla). Birinci gün SOFA skoru yüksekliği mortaliteyi belirleyen bağımsız risk faktörü olarak bulundu (OR: 3.47,95%CI: 1.131-10.696,p=0.030). Hastaların yoğun bakımda ortalama yoğun bakım kalış süresi 6 (range:1-64) gündü. Yoğun bakım mortalitesi %8 olarak tespit edildi.
Sonuç: Bu çalışmanın sonucunda yoğun bakıma kabul edilen en sık kritik obstetrik durumlar; gebelikle ilişkili hipertansif hastalıklar ve hemoraji idi. Bu hasta gruplarında mortaliteyi tahmin etmede en uygun belirteç ise 1. gün SOFA skoru yüksekliği idi.