Objective: Candida species, also found in the normal microbial flora, cause infection by passing natural barriers with chronic diseases and invasive procedures. Although the high risk of candidemia in neutropenic patients is known, it is also common in intensive care units (ICU), and the mortality rate is quite high. In this study, we aimed to retrospectively investigate epidemiological data, risk factors, mortality, distribution of Candida species, and accompanying bacterial infections for candidemia in non-neutropenic patients in ICU.
Material and Methods: In this study, patients who were non-neutropenic and developed candidemia in the ICU of Turkey Advanced Specialty Training and Research Hospital between May 2016 and May 2017 were retrospectively evaluated. Patients who stayed (±7 days) in the same ICU, with an APACHE-II score of ±1, during the same period were included as the control group.
Results: Candidemia was detected in 29 adults within 1 year. In total, 11 of the candidemia cases were females (37.9%) and 18 were males (62.1%); mean patient age was 62.0 years. The most common causative agent was Candi-da albicans (58.6%). In both groups, the three most common accompanying bacterial infections were Acinetobac-ter baumannii, Escherichia coli, and Klebsiella pneumoniae. Moreover, 30-day mortality was 51.7%. The mean central venous catheter day, the mean mechanical ventilator day, and the length of hospital stay were longer in the candidemia group (p<0.05). The use of meropenem and teicoplanin was statistically significantly more common in the candidemia group (p<0.05).
Conclusion: In this study, we found that the most common Candida species in non-neutropenic patients was C. Albicans, and the most common risk factor for candidemia was the use of meropenem and teicoplanin. Therefore, we believe further studies are needed to evaluate different groups of antibiotics as risk factors for candidemia.

Amaç: Normal vücut florasında bulunan kandida türleri, kronik hastalıklar ve invazif işlemlerle doğal bariyerleri geçerek enfeksiyona neden olabilmektedir. Kandida ile mücadelede nötrofiller ve makrofajlar en önemli bağışıklık bileşenidir. Bu nedenle nötropenik hastalarda kandidemi riski yüksek olmakla birlikte, yoğun bakım ünitelerinde (YBÜ) yatan hastalar nötropenik olmasalar da bu hastalarda kandidemi görülebilir ve mortalitesi oldukça yüksektir. Bu çalışmada YBÜ’de nötropenik olmayan kandidemi olgularında, epidemiyolojik veriler, risk faktörleri, mortalite, kandida tür dağılımı ve eşlik eden bakteriyel enfeksiyonların retrospektif olarak incelenmesi amaçlanmıştır.
Gereç ve Yöntemler: Çalışmada Türkiye Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi, YBÜ’de Mayıs 2016 ve Mayıs 2017 tarihleri arasında nötropenik olmayan, kandidemi gelişen olgular retrospektif olarak değerlendirildi. Kontrol grubu olarak aynı dönem içerisinde YBÜ’de yatan (±7gün), APACHE-II skoru ±1 olan ve kandidemi saptanmayan aynı sayıda hasta çalışmaya dahil edildi.
Bulgular: Bir yıllık süre içerisinde 29 erişkin hastada kandidemi saptanmıştır. Kandidemi olgularının 11’i kadın (%37,9), 18’i erkek (%62,1) olup yaş ortalaması 62,0 olarak tesbit edilmiştir. En sık saptanan etken Candida albicans (%58,6) olmuştur. Eşlik eden bakteriyel enfeksiyonlarda ilk üç etken her iki grupta aynı olup Acinetobacter baumannii, Escherichia coli ve Klebsiella pneumoniae’dır. 30 günlük mortalite %51,7 bulunmuştur. Ortalama santral venöz katater günü, ortalama mekanik ventilatör günü ve hastanede yatış süresi kandidemi grubunda daha uzun saptanmıştır (p<0,05). Kandidemi grubunda meropenem ve teikoplanin kullanımının istatistiksel olarak anlamlı şekilde daha fazla olduğu görülmüştür (p<0,05).
Sonuç: Bu çalışmada non-nötropenik hastalarda en sık gö-rülen kandida türünün C. albicans olduğunu ve en sık meropenem ve teikoplanin kullanımının kandidemi açısından risk faktörü olduğunu belirledik. Bu nedenle antibiyotiklerin grup bazında kandidemide risk faktörü sayılabilmesi açısından ileri araştırmalara ihtiyaç bulunduğu düşüncesindeyiz.