Demographic Characteristics of Brain Death Cases in Our Clinic and Causes of Family Refusal for Organ Donation
1Kahramanmaraş Sütçü İmam University, School of Medicine, Department of Anesthesiology Kahramanmaraş, Turkey.
2Kahramanmaraş Sütçü İmam University, School of Medicine, Department of Nursing Vocational School Kahramanmaraş, Turkey.
3Kahramanmaraş Sütçü İmam University, School of Medicine, Department of Opthalmology Kahramanmaraş, Turkey.
J Crit Intensive Care 2019; 10(1): 1-6 DOI: 10.33381/dcbybd.2019.1923
Full Text PDF

Abstract

Objective: The aim of this study was to investigate the attitudes of patient relatives about organ donation for patients with brain death diagnosis and to identify the cause of negative attitudes related to donation.
Methods: A retrospective examination was made of the archived records of patients with brain death (BD) diagnosis from September 2007 to August 2018 in Anesthesia Reanimation Intensive Care Unit. Demographic factors of the cases with BD such as age, gender, and admission diagnosis were recorded. The patient families were then contacted by telephone and organ donation acceptance or rejection was assessed in terms of reasons.
Results: A total of 86 cases with brain death diagnosis were identified. When cases were assessed in terms of admission diagnoses, post-CPR hypoxic brain was the most common diagnosis (30.2%). The organ donation rate was identified as 12.8% (n=11). The mean age of patients was 31.09±20.98 years in those who donated organs, and 35.62±21.45 years in those whose families rejected donation (p=0.614). When the factors causing brain death of patients with organ donation were assessed, 54.4% died due to traumatic reasons. The two most important factors identified in the study for families rejecting organ donation were religious beliefs (41.3%) and beliefs about not disrupting the integrity of the body after death (37.3%). The most important factor for acceptance was the wish to help other people (91%).
Conclusion: In our study, religious beliefs were found as the main reason for rejection of organ donation. To be able to increase cadaver-sourced donation rates, there is a need for society to be informed by religious leaders, family interviews should be held with an experienced and trained organ donation co-ordinator and families should definitely be fully informed about the sensitivity shown to bodily integrity during the organ donation procedure and surgical procedures.


Kliniğimizdeki Beyin Ölümü Hastalarının Demografik Özellikleri ve Ailelerin Donör Ret Nedenleri
1Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Anesteziyoloji Anabilim Dalı Kahramanmaraş, Türkiye.
2Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Hemşirelik Meslek Yüksekokulu Bölümü Kahramanmaraş, Türkiye.
3Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Göz Hastalıkları Anabilim Dalı Kahramanmaraş, Türkiye.
Journal of Critical and Intensive Care 2019; 1(10): 1-6 DOI: 10.33381/dcbybd.2019.1923

Amaç: Çalışmanın amacı beyin ölümü tanısı konulan hastaların yakınlarının organ bağışı ile ilgili tutumunu incelemek ve bağışla ilgili olumsuz tutumların nedenlerini tespit etmektir.
Gereç ve Yöntemler: Retrospektif desende tasarlanan çalışma kapsamında, Eylül 2007 ve Ağustos 2018 tarihleri arasında Anestezi Yoğun Bakımda beyin ölümü tanısı alan hastaların arşiv kayıtları incelenmiş, beyin ölümü gerçekleşen hastaların yaş, cinsiyet, yatış tanıları gibi demografik özellikleri incelenmiştir. Hastaların ailelerine telefonla ulaşılmış, ailelerin organ nakli kabul ve ret nedenleri değerlendirilmiştir.
Bulgular: Yapılan arşiv incelemesi sonucunda beyin ölümü tanısı konmuş olan 86 olgu tespit edilmiştir. Olgular yatış tanıları açısından değerlendirildiğinde post CPR hipoksik beyin’in en sık görülen tanı (%30.2) olduğu görülmüştür. Organ bağış oranının %12.8 (n=11) olduğu tespit edilmiştir. Organ bağışında bulunan hastaların ortalama yaşları 31.09±20.98, aileleri tarafından organ bağışında bulunulmayan hastaların yaş ortalamarı ise 35.62±21.45 olarak belirlenmiştir. Organ bağışı yapılan hastalarda beyinin ölümüne neden olan faktörler değerlendirildiğinde, %54.5’inin travmaya bağlı sebeplerden beyin ölümü gerçekleştiği görülmüştür. Çalışma sonucunda, beyin ölümü tanısı ile yüzleşen ailelerin organ naklini reddetmesindeki en önemli nedenler; dini inanışlar (%41.3) ve ölümden sonra vücut bütünlüğünün korunması gerekliliğine olan inanç (%37.3) olarak belirlenmiştir. Organ naklini onaylayan ailelerin kararları değerlendirildiğinde, en önemli kabul nedeninin yardım gereksinimi olan başka insanlara faydalı olma arzusu (%91) olduğu görülmüştür.
Sonuç: Çalışmamızda ana ret nedeni olarak dini inanışlar bulunmuştur. Kadavra kaynaklı bağış oranlarının artırılması amacıyla din adamlarının da desteğiyle toplumun bilinçlendirilmesine yönelik eğitimlerin düzenlenmesi, aile görüşmelerinin deneyimli ve eğitimli bir organ nakli koordinatorünün kontrolünde yapılmasıdır. Aile ile yapılan görüşmelerde organ nakli sürecinde ve cerrahi işlem sırasında hastanın vücut bütünlüğünün korunmasına hassasiyet gösterileceği vurgusunun yapılması gerekmektedir.