2Department of General Surgery, Hacettepe University Faculty of Medicine, Ankara, Turkey
Abstract
Aim: Cardiopulmonary resuscitation (CPR) has been frequently performed on critically ill or trauma patients. The aim of this study has been to determine success rate of CPRs in our surgical intensive care unit and to defi ne and compare characteristics of patients for whom CPRs have not been effective.
Material and Methods: We identified all critically ill patients between 1 May 2002- 30 June 2003 on whom CPR was performed in Hacettepe University General Surgery Intensive Care Unit. Pre-arrest morbidity (PAM) index, Acute Physiology And Chronic Health Evaluation (APACHE) II score, demographics, clinical features, primary and co-existing diseases were analyzed.
Results: Eighty-eight CPRs were performed on 48 patients. Rate of fi rst successful CPRs were 39.5 % (n=19). Presence of ventricular tachycardia (VT) or ventricular fi brillation (VF) as initial rhythm and absence of cancer were signifi cantly related to the success of CPRs (p=0.004 and 0.05, respectively). After 12 months follow-up, overall mortality after CPRs was 97.8 % and mean PAM was 8.8 ± 2.1 with a life expectancy 1.2% which was concordant with expected mortality after CPRs.
Conclusion: CPR is not an effective treatment in patients with malignancy or high PAM index in surgical intensive care unit. Patients with VT or VF have favorable outcome. Legislative regulations, due to medical ethics, are needed in order to stand out for CPRs on patients with possible good results. (Yoğun Bakım Derg 2010; 2: 40-4)
2Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi, Genel Cerrahi Anabilim Dalı, Ankara, Türkiye
Giriş: Kardiyopulmoner resüsitasyon (KPR), travmaya maruz kalmış veya kritik hastalarda sıklıkla uygulanmaktadır. Bu çalışmanın amacı, cerrahi yoğun bakım ünitemizdeki KPR başarı oranını belirlemek ve KPR’nin etkili olduğu hasta özelliklerini karşılaştırmak olmuştur.
Gereç ve Yöntemler: Hacettepe Üniversitesi Genel Cerrahi Yoğun Bakım Ünitesinde KPR yapılmış olan tüm kritik hastalar, 1 Mayıs 2002- 30 Haziran 2003 tarihleri arasında retrospektif olarak incelendi. Arrest öncesi morbidite (AÖM) indeksi, Akut fizyolojik ve kronik sağlık de ğerlendirme (APACHE) II skoru, demografik özellikler, klinik özellikler ve primer ve eşlik eden hastalıklar kaydedildi.
Bulgular: 48 hastada 88 KPR yapıldı. KPR ilk başarı oranı %39.5 idi (n=19). İlk ritim olarak ventriküler taşikardi (VT) ya da ventriküler fi brilasyon (VF) varlığı ve kanser olmaması ile KPR başarısı arasında anlamlı bir ilişki vardı ( p=0.004 ve 0.05). Oniki aylık mortalite oranı %97.8 idi. Bu hasta grubunun, AÖM indeksi 8.8± 2.1 olup ortalama yaşam beklentisi %1.2 idi. KPR sonrası beklenen mortalite ile uyumluydu.
Sonuç: Cerrahi yoğun bakımda malignensisi olan ya da AÖM indeksi yüksek olan hastalarda KPR etkili bir tedavi değildir. Ventriküler taşikardisi ya da fibrilasyonu olan hastalarda sonuç olumludur. KPR’nin hastalar üzerindeki olası iyi sonuçlarını vurgulayacak tıbbi etiğe dayalı yasal düzenlemelere ihtiyaç vardır. (Yoğun Bakım Derg 2010; 2: 40-4)