Retrospective Analysis of Intoxication Cases in the ICU
1Clinic of Anesthesiology and Reanimation, Keçiören Training and Research Hospital, Ankara, Turkey
J Crit Intensive Care 2011; 2(3): 59-62 DOI: 10.5152/dcbybd.2011.13
Full Text PDF (Turkish)

Abstract

Aim: In this study, we aimed to analyse the epidemiological and demographic features, prognosis and length of stay of patients admitted to the hospital ICU with poisoning over a two-year period.
Materials and Methods: Patients accepted to the ICU with poisoning from 1 January, 2008-1 January, 2011 were evaluated according to their demographic characteristics, ethology, admission time to emergency service and length of stay in the ICU. Results: Seventy-six (70.4%) of 108 patients who were accepted to the ICU with poisoning were female and 32 (29.6%) were male. The mean age was 27.9 years. Eighty-seven percent of all patients were drug overdoses as suicide attempts; 64.90% of these patients took multiple drugs and 35.10% took one kind of drug. The most frequent drug combination were antidepressants and NSAIDs. Four of the patients were exposed to carbon monoxide, five to mushrooms, three to insecticides, one to methanol and there was one case of honey intoxication. The mean admission time to the emergency department was 4.4 hours, while the mean time for ICU admission was 2.4 hours. The mean duration of stay in the ICU was 2.7 days. Antidotes were used in 100 patients, six patients were intubated and one patient died. The mortality rate was 0.92%.
Conclusion: Cases of poisoning admitted to the ICU with a drug overdose as a suicide attempt were mostly young women. The most common agents were NSAIDs and antidepressants. With this retrospective study, we determined the patient profile for intoxication cases in our ICU and also we have a chance of self-evaluation.
(Yoğun Bakım Derg 2011; 3: 59-62)


Yoğun Bakıma Kabul Edilen Zehirlenme Olgularının Retrospektif Analizi
1Keçiören Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Anesteziyoloji ve Reanimasyon Kliniği, Ankara, Türkiye
Journal of Critical and Intensive Care 2011; 3(2): 59-62 DOI: 10.5152/dcbybd.2011.13

Amaç: Bu çalışmada iki yıllık süre içinde hastanemiz yoğun bakımına kabul edilen zehirlenme olgularının demografik ve etyolojik özelliklerini, yoğun bakımdaki prognozlarını ve kalış sürelerini retrospektif olarak incelemeyi amaçladık.
Gereç ve Yöntemler: Keçiören Eğitim ve Araştırma hastanesi yoğun bakım ünitesine 1 Ocak 2008-1 Ocak 2011 tarihleri arasında kabul edilen zehirlenme olgularının yaş ve cinsiyet dağılımları, zehirlenme nedenleri, acil servise başvurma süreleri ve acil servisten yoğun bakıma alınma süreleri araştırıldı.
Bulgular: Zehirlenme nedeniyle yoğun bakıma kabul edilen 108 hastanın 32’si erkek (%29.6), 76’sı kadındı (%70.4). Yaş ortalaması 27.9 idi. Tüm olguların %87’si intihar amaçlı ilaç alımıydı, bu olguların %64.90’ı çoklu ilaç alımı %35.10’u tekli ilaç alımının oluşturduğu görüldü. Alınan ilaçların dağılımına bakıldığında ağırlıklı olarak antidepresan ve analjezik antiinflamatuarların kullanıldığı görülmektedir. Olgulardan 4’ü CO zehirlenmesi, 5’i mantar zehirlenmesi, 3 tanesi pestisit ile zehirlenme, 1 metanol ve 1 bal zehirlenmesi idi. Hastaların acil servise geliş zamanı ortalama 4.4 saat iken acil servisten yoğun bakıma geliş zamanları ortalama 2.4 saat olarak bulundu. Hastaların yoğun bakımda kalış süreleri ortalama 2.7 gün olarak bulundu. 100 hastada antidot kullanılırken, 6 hasta entübe olarak takip edilmiş, 1 olgu eksitus olmuştur. Mortalite oranımız %0.92 olarak tespit edilmiştir.
Sonuç: Yoğun bakımda zehirlenme nedeniyle takip edilen hastaların çoğunluğunu genç kadınların oluşturduğu ve bu zehirlenmelerin özellikle intihar amaçlı ilaç alımı şeklinde olduğu görülmüştür. En sık kullanılan ajanların antidepresan ve analjezik antiiflamatuarlar olduğunu görmekteyiz. Bu retrospektif değerlendirmeyle yoğun bakımımızda sıkça karşılaştığımız intoksikasyon olgularında hasta profilini ortaya koyarak genel bir bakış açısına sahip olmakla beraber kendi iç değerlendirmemizi yapmış olduğumuz kanaatindeyiz. (Yoğun Bakım Derg 2011; 3: 59-62)