2Aksaray University, School of Health, Aksaray, Turkey
3Hacettepe University Adult Hospital, Directorate of Nursing Services, Ankara, Turkey
4Hacettepe University, Faculty of Nursing, Ankara, Turkey
5Private Letoon Hospital, Internal Medicine Intensive Care Unit, Muğla, Turkey
6Internal Medicine Intensive Care Unit, Hacettepe University Adult Hospital, Ankara, Turkey
Abstract
Objective: This study aimed to determine the opinions of family caregivers on the use of physical restraints in patients admitted to intensive care units.
Material and Methods: This descriptive study included the caregivers of 42 restrained patients admitted in Medical and Surgical Intensive Care Units of the Hacettepe University Adult Hospital between August 2012 and August 2013. Data was collected using a data collection form developed by researchers based on the literature. Descriptive statistical analyses and chi-square tests were used for data analysis.
Results: The mean age of patients was 41.2±11.2; 52.4% of the patients were females. Among the caregivers, 61.9% were the patients’ children. In this study, physical restraints were applied to the upper extremity alone and to both wrists and ankles in 90.5% and 9.5% of the patients, respectively. Among the relatives, 78.6% stated that they were informed of the physical restraining; 90.9% stated that the information provided was adequate. In addition, 85.7% of the relatives reported that physical restraint on the patient was necessary, 9.5% of the relatives stated that it was unnecessary, and 4.8% of the caregivers were ambivalent regarding the requirement of physical restraining. Only 8.6% of the patients suggested that their presence next to the patient in the intensive care unit may be a substitution for physical restraint. Informed consent for physical restraining was obtained from only 9.8% of the caregivers.
Conclusion: Most of the caregivers were informed about physical restraining, and they thought that it was necessary; however, it was determined that informed consent was obtained from only a small percentage of caregivers. (Yoğun Bakım Derg 2015; 6: 78-83)
2Aksaray Üniversitesi, Sağlık Yüksekokulu, Aksaray, Türkiye
3Hacettepe Üniversitesi Erişkin Hastanesi, Hemşirelik Hizmetleri Müdürlüğü, Ankara, Türkiye
4Hacettepe Üniversitesi, Hemşirelik Fakültesi, Ankara, Türkiye
5Özel Letoon Hastanesi, İç Hastalıkları Yoğun Bakım Ünitesi, Muğla, Türkiye
6Hacettepe Üniversitesi Erişkin Hastanesi, İç Hastalıkları Yoğun Bakım Ünitesi, Ankara, Türkiye
Amaç: Bu araştırma yoğun bakım ünitelerinde yatan ve fiziksel kısıtlama uygulanan hastaların yakınlarının fiziksel kısıtlamaya ilişkin görüşlerini belirlemek amacıyla yapılmıştır.
Gereç ve Yöntemler: Tanımlayıcı nitelikteki araştırma, Hacettepe Üniversitesi Erişkin Hastanesi’nin Dahiliye ve Cerrahi Yoğun Bakım Ünitelerinde, Ağustos 2012-Ağustos 2013 tarihleri arasında yatan ve fiziksel kısıtlama uygulanan 42 hastanın yakınları ile yürütülmüştür. Araştırmanın verileri araştırmacılar tarafından ilgili literatür incelenerek hazırlanan veri toplama formu ile toplanmıştır. Verilerin değerlendirilmesinde tanımlayıcı istatistiksel yöntemler ve Ki-kare testleri kullanılmıştır.
Bulgular: Araştırmamızda yaş ortalaması 41,2±11,2 olan hasta yakınlarının %52,4’ünün kadın, %61,9’unun hastanın çocuğu olduğu saptanmıştır. Araştırmamızda hastaların %90,5’inin sadece üst ekstremite ve %9,5’inin hem üst hem de alt ekstremite bileklerine fiziksel kısıtlama uygulandığı belirlenmiştir. Hasta yakınlarının %78,6’sı fiziksel kısıtlamaya ilişkin olarak sağlık personeli tarafından bilgilendirildiklerini ve %90,9’u da verilen bilginin yeterli olduğunu belirtmiştir. Ayrıca hasta yakınlarının %85,7’si hastasının fiziksel olarak kısıtlanmasını gerekli, %9,5’i gereksiz gördüğünü ve %4,8’i ise uygulamanın gerekliliği konusunda kararsız olduğunu ifade etmiştir. Hasta yakınlarının yalnızca %8,6’sı yoğun bakımda hastalarının yanında kalmalarını fiziksel kısıtlamanın yerine uygulanabilecek bir girişim olarak önermiştir. Araştırmamızda hasta yakınlarının sadece %9,8’inin fiziksel kısıtlamaya ilişkin olarak onamları alınmıştır.
Sonuç: Hasta yakınlarının çoğunluğunun fiziksel kısıtlamaya ilişkin olarak bilgilendirildiği ve fiziksel kısıtlamayı gerekli gördüğü ancak fiziksel kısıtlama öncesinde çok az hasta yakınından onam alındığı sonucuna ulaşılmıştır. (Yoğun Bakım Derg 2015; 6: 78-83)